2008 yılında yasallaşan Türkiye İş Kurumu (İŞKUR), başlangıçta sosyal destek amacıyla yapılandırılmıştı. Dönemin AK Parti Batman Milletvekili M. Emin Ekmen'in Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunduğu önerge ile kurumsal bir yapıya kavuşan İŞKUR, özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden Karadeniz’e fındık toplamaya giden mevsimlik tarım işçilerinin yaşadığı zorluklara çözüm üretmeyi hedefliyordu.

Söz konusu dönemde, yetersiz ulaşım imkanları nedeniyle birçok mevsimlik işçi yollarda hayatını kaybederken, gittikleri bölgelerde ise ırkçı saldırılara maruz kalıyorlardı. Bu insani tablo karşısında İŞKUR’un yasallaşması, işçilerin daha güvenli ve planlı bir şekilde istihdam edilmelerini sağlamak adına atılmış önemli bir adımdı.

Ancak aradan geçen yıllar içerisinde, İŞKUR’un asli amacı olan sosyal destek ve istihdam sağlama misyonundan uzaklaştığı yönünde eleştiriler yükseliyor. Kurumun, bazı siyasi çevreler tarafından bir "rant kapısı"na dönüştürüldüğü iddiaları kamuoyunda sıkça gündeme gelmeye başladı.

Uzmanlar, İŞKUR’un yeniden şeffaf, liyakate dayalı ve sosyal adaleti önceleyen bir yapıya kavuşturulması gerektiğini savunuyor.

Konu ile ilgili bir açıklama yapan M.Emin Ekmen ; Biz kamunun her aşamasındaki istihdamlarda ehliyet liyakat ve adalet olması gerektiğini savunuyoruz. Toplum yararına çalışma programı ise sadece adalet ilkesi ile yapılması gereken bir iştir. Herkesin ikna olacağı bir kura sistemi ile kura, ihtiyaç sahipleri arasında yapılmalıdır. kura’ya girme aşamasında yapılacak ilk denetim sadece ihtiyaç sahipliği açısından olmalıdır. GBT veya benzeri denetimlerle siyasi açıdan insan elemek bu işin ruhuna aykırıdır. İhtiyacı olanları değil, siyasi referanslıları almak vicdana da bu işin ruhuna aykırıdır.