Yusuf Baran’ı Dünya Tanıdı, Beşiri Tanımadı
TERCAN ATILĞAN

Yusuf Baran’ı Dünya Tanıdı, Beşiri Tanımadı

Bu içerik 312 kez okundu.

Bilim ve insanlık adına yaptığı çalışmalarla dünya çapında tanınan Prof. Dr. Yusuf Baran, sadece akademik başarılarıyla değil, duruşuyla, vizyonuyla ve liderliğiyle de saygı duyulan bir isim haline geldi. Onun hikayesi, azmin, bilginin ve çalışmanın sınır tanımadığını kanıtlayan bir başarı öyküsüdür. Ancak ne acıdır ki, Yusuf Baran’ın doğup büyüdüğü topraklar olan Beşiri, bu değere gereken ilgiyi, takdiri ve sahiplenmeyi göstermedi.

Dünya Tanıdı, Sahiplendi

Yusuf Baran’ın bilimsel çalışmaları, kanser araştırmalarından moleküler biyolojiye kadar birçok alanda ses getirdi. Uluslararası konferanslarda konuşmalar yaptı, saygın ödüllere layık görüldü, bilimsel kurullarda yer aldı ve birçok ülkede bilim elçisi olarak kabul gördü. Avrupa’dan Amerika’ya, Asya’dan Ortadoğu’ya kadar birçok coğrafyada fikirleri dinlendi, projeleri desteklendi. Baran’ın ismi, artık sadece bir bireyin değil, bir ülkenin, bir coğrafyanın yüz akı haline geldi.

Beşiri Ne Yaptı?

Tam da burada trajik bir çelişki başlıyor. Yusuf Baran, Beşiri'nin bağrından çıkmış, bu topraklarda yetişmiş bir değer olmasına rağmen, memleketi tarafından gerektiği gibi tanınmadı. Onun başarıları, çoğu zaman sessizlikle karşılandı. Beşiri’nin yöneticileri ve kanaat önderleri, bu büyük değeri örnek göstermek, gençlere ilham kaynağı yapmak yerine görmezden gelmeyi tercih etti.

Oysa küçük yerlerin büyük insanlara ihtiyacı vardır. Bir bilim insanının dünya çapında tanınması, sadece onun kişisel zaferi değil, aynı zamanda ait olduğu toplumun da potansiyelini gösteren bir başarıdır. Yusuf Baran’ın başarısı Beşiri için bir gurur vesilesi olmalıydı. Ne var ki, bu gurur sahiplenilmedi.

Beşiri’nin Vurdumduymazlığı

Bu ilgisizlik sadece bir unutkanlık değil, bir bakış açısının, bir yönetim anlayışının tezahürüdür. Beşiri'nin bürokrasisi ve yerel yönetimi, kendi içinden çıkan bu değeri değerlendirme, onurlandırma ve örnek alma konusunda sınıfta kalmıştır. Yusuf Baran’ın en büyük şanssızlığı belki de budur: Beşiri’li olması. Çünkü Beşiri, değerlerini ya geç fark eder ya da hiç fark etmez.

Bilimin Paylaşılamayan İsmi

Bugün dünya bilim çevrelerinin konuştuğu, gençlerin yolunu izlediği, kurumların görüşlerine başvurduğu Yusuf Baran, Beşiri’de adeta bir yabancı gibidir. Ne bir onursal davet, ne bir isminin verildiği bir okul, ne  bir mahalle nede bir cadde ismi onun katkılarını anlatan bir etkinlik… Oysa bu kadar değerli bir bilim insanı, başka bir ülkede doğmuş olsaydı, belki de şehir meydanlarına heykeli dikilmişti.

Sonuç: Sahip Çıkamadığımız Değerler

Yusuf Baran, bugün bir Türkiye markasıdır, bir dünya bilimcisidir. Fakat ne yazık ki, Beşiri için sadece "içimizden biri" olmaktan öteye gidememiştir. Oysa gerçek şu: Beşiri, Yusuf Baran’ı hak ettiği gibi tanımış olsaydı, kendi değerini de yüceltmiş olacaktı.

Toplumlar, içlerinden çıkan değerlere sahip çıktıkları sürece büyürler. Aksi halde, dünya tarafından tanınan isimleri bile kendi topraklarında unutan, değersizleştiren birer seyirciye dönüşür.

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500