Çocuklar Ölmesin: Sessiz Çığlıkları Duyan Var mı?
TERCAN ATILĞAN

Çocuklar Ölmesin: Sessiz Çığlıkları Duyan Var mı?

Bu içerik 180 kez okundu.

Madde Bağımlılığına Karşı Toplumsal Seferberlik Çağrısı

Her geçen gün daha fazla genç ve çocuk, madde bağımlılığının pençesine düşüyor. Bir zamanlar umutla bakan gözler, artık karanlıkta kayboluyor. Ne yazık ki toplum olarak bu trajediye alışıyoruz; haberlerde bir satır, sosyal medyada birkaç saniyelik gündem olduktan sonra, sessizce unutuyoruz. Ama unutmamalıyız: Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Onlar birer istatistik değil; birer can, birer gelecek, birer umut…

Bir Sabaha Daha Çocuğunu Arayan Annelerle Uyanmayalım

Türkiye’nin dört bir yanında her gün onlarca aile evladını arıyor. Kimi sokakta, kimi terk edilmiş bir yapıda, kimi bağımlılıkla savaşan bir çocuğun ardından gözyaşı döküyor. Bu hikâyeler artık rutinleşmemeli. Her biri, uyanmamız ve bir şeyleri değiştirmemiz için bir çığlıktır.

"Bir gün kayıp çocuklarımızın cesetleriyle karşılaşmayalım" demek, artık bir temenni değil; bir mecburiyet haline geldi. Çünkü bu ülkenin çocukları sokaklarda, madde bağımlılığının kıskacında, kendi kaderlerine terk edilmiş durumda.

Bağımlılık Hastalıktır – Tedavi Şarttır

Toplumun bir kesiminde hala madde bağımlılarına karşı dışlayıcı, küçümseyici bir bakış açısı var. Oysa bu çocuklar kendi istekleriyle bu hayata başlamıyorlar. Pek çoğu aile içi sorunlar, ekonomik yetersizlikler, arkadaş çevresi ya da merak sonucu bu yola sapıyor. Bağımlılık bir tercih değil; bir hastalıktır ve tedavi edilmelidir.

Zorunlu tedavi, bireysel özgürlüklere müdahale değil; hayat kurtarma girişimidir. Tıpkı intihara meyilli bir hastayı tedaviye ikna etmeye çalışmak gibi, madde bağımlısı bir çocuğu da hayata döndürmek için profesyonel müdahale gerekir. Tedavi hakkı, aslında yaşama hakkıdır.

Yasama Organına Açık Çağrı: 30 Yaş Altı İçin Zorunlu Tedavi Yasası Çıkarılsın

Artık milletvekillerimizin bu sessiz felakete kulak vermesi gerekiyor. 30 yaş altı madde bağımlısı gençler için zorunlu tedavi düzenlemesi acilen Meclis’ten geçmelidir. Bu yaş grubunda bağımlılıkla mücadele şansı daha yüksektir, çünkü beyin hala gelişim sürecindedir ve doğru destekle iyileşme mümkündür. Ancak bu destek verilmeyince her geçen gün daha fazla genç kaybediliyor.

Aileler Yalnız, Gençler Sahipsiz

Çoğu zaman aileler çocuklarını bağımlılıkla mücadelede yalnız bırakılmış hissediyor. Yeterli sosyal hizmet uzmanı, tedavi merkezi, destek programı bulunmuyor. Aileler maddi imkansızlıklarla, psikolojik baskılarla boğuşurken devletin desteği neredeyse yok denecek kadar az. İşte tam da bu yüzden, sistemli bir sosyal politika ve yasal zemin şart.

Sadece rehabilitasyon merkezleri değil; önleyici programlar, aile danışmanlığı hizmetleri, okul destek projeleri ve istihdam odaklı gençlik programları da bu planlamanın bir parçası olmalıdır.

Toplumun Her Kesimi Sorumluluk Almalı

Bu sadece hükümetin, sadece meclisin değil; hepimizin sorunudur.

Belediyeler, gençlere yönelik sosyal alanlar yaratmalı, spor ve sanat merkezlerini çoğaltmalı.

Okullar, risk altındaki öğrencileri erken tespit edebilecek rehberlik sistemlerini güçlendirmeli.

STK’lar, mahalle bazlı farkındalık ve rehabilitasyon kampanyaları başlatmalı.

Medya, madde kullanımını özendiren değil; mücadele edenlerin hayatlarını örnek alan yayınlar yapmalı.

Ve hepimiz bir çocuk madde kullanmaya başladığında “benim çocuğum olmaz” dememeliyiz. Çünkü bu bir gün bizim de kapımızı çalabilir.

Çocuklar İçin El Ele Verelim

Bir çocuk kurtulursa, bir gelecek kurtulur. Bir çocuk gülümserse, toplum gülümser. Bir çocuk yaşarsa, umut yaşar.
Bugün o çocuklar için bir şey yapmazsak, yarın o çocukları tamamen kaybedeceğiz.

Artık bir karar vermeliyiz:
Kayıp çocuklar mı, kazanılmış hayatlar mı?
Sessizlik mi, mücadele mi?
Korku mu, umut mu

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
BELEDİYEDEN TALEP ETTİLER, ÇÖZÜM BULDULAR
BELEDİYEDEN TALEP ETTİLER, ÇÖZÜM BULDULAR
Çatı yangınında 8 araç ve 30 itfaiye personeli görev aldı
Çatı yangınında 8 araç ve 30 itfaiye personeli görev aldı