Madde bağımlılığı, sadece bireylerin değil toplumun tamamının geleceğini tehdit eden çok yönlü bir sorun. Bugün Türkiye’nin dört bir yanında, özellikle de genç nüfusun yoğun olduğu bölgelerde, uyuşturucu maddelere ulaşımın kolaylaştığı ve kullanımın arttığı açıkça duyuyoruz Elbette bu mücadelede emniyet birimleri, sağlık çalışanları ve duyarlı vatandaşlar üzerine düşeni yapmaya çalışıyor. Ancak dikkat çeken bir eksiklik var:
Toplumun farklı kesimleri elini taşın altına koyarken, bu hayati meselede siyasilerin geri planda durması düşündürücü. Oysa uyuşturucuyla mücadele sadece kolluk kuvvetlerine ya da valiliklere bırakılacak bir mesele değil. Yasaların şekillendirilmesinde, kaynakların dağıtımında ve önleyici politikaların uygulanmasında doğrudan etkili olan milletvekilleri ve siyasi karar alıcılar, bu sürecin merkezinde yer almalı.
Yasal Boşluklar Giderilmeli
Uyuşturucu kullanımının artışındaki bir diğer etken ise mevcut yasaların caydırıcılık gücünün yeterli olmaması. Yasal düzenlemelerdeki boşluklar, hem bağımlıların hem de bu suistimalleri fırsata çevirenlerin işini kolaylaştırıyor. Mevzuatın gözden geçirilerek daha etkili ve kapsayıcı bir hâle getirilmesi gerekiyor.
Özellikle de 30 veya 35 yaş altındaki bireyler için tedavinin zorunlu hale getirilmesi gerektiği görüşü toplumda karşılık buluyor. Çünkü çoğu zaman madde bağımlısı bireyler, irade gösteremeyecek durumdalar. Bu noktada “kişisel tercih” vurgusundan çıkıp, toplum sağlığını önceliklendiren bir yaklaşıma geçmek şart. İradesizlerin iradesine bakılmaksızın, tedavi süreçlerinin başlatılması; hem bireyin hem de toplumun iyiliği için atılacak insani bir adımdır.
Batman gibi genç nüfusun fazla olduğu illerde, uyuşturucu ile mücadelede kısmen ilerleme kaydedilmiş olsa da sorun hâlâ çok büyük. Son zamanlarda bazı kurumların mücadeleye destek vermeye başlaması sevindirici olsa da bu yeterli değil. Batman milletvekilleri başta olmak üzere tüm yerel yöneticiler ve siyasi partiler, uyuşturucuyla mücadelede daha aktif ve görünür olmalı. Bu sadece valinin ya da birkaç kurumun omuzlayacağı bir yük değil; tüm toplumun omuzlaması gereken bir sorumluluktur.
Sonuç olarak, uyuşturucuyla mücadele bir tercih değil, zorunluluktur. Sessiz kalanlar da en az suça göz yumanlar kadar sorumludur. Artık herkesin taşın altına elini koyma vakti geldi
Çünkü bu illet sadece Batman'da değil bir çok yerde var ama herkes önündeki pisliği temizlediğinde Batman kırmızı çizgimiz oluyorm
İnşallah siyasi vekillerde bir an önce meclis açıldığında gerekli siyasilerde gerekli yasal düzenlemeleri yapmak için girişimlerde bulunurlar.dugmeye meclisten basarlar.