Beşiri Sahipsiz mi, Yok Sayılan Bir İlçe mi?
Beşiri’nin sahipsizliği artık bir iddia değil, acı bir gerçektir. Bu gerçek, son günlerde yaşanan doğalgaz kesintisiyle bir kez daha bütün açıklığıyla ortaya çıkmıştır. Günlerdir ilçede doğalgaz yok, yetmezmiş gibi tüp gaz da bulunamıyor. Kışın en sert günlerinde, soğuğun iliklere işlediği bir dönemde insanlar evlerinde ısınamaz hale gelmiştir. Ancak bu yaşananlar ne yazık ki Beşiri dışında kimsenin gündeminde değildir.
Beşiri halkı günlerdir donarak yaşarken, ilçenin sorunlarıyla ilgilenmesi gerekenler sessizdir. Siyasi parti ilçe başkanları, yöneticiler, kurum müdürleri nerede? Cevap çok net: Beşiri’de değiller. Beşiri’de yaşamayan, Beşiri’de soba yakmaya çalışan, çocuğunu soğuk evde uyutmak zorunda kalan bir vatandaşın halini anlamaları mümkün değildir. Bu yüzden de Beşiri’nin çektiği çileden haberdar değiller ya da haberdar olmak istemiyorlar.
Oysa yaşanacak bu tablo sürpriz değildi. Meteoroloji günler öncesinden defalarca uyardı. On gün boyunca sürecek sert soğuk hava dalgası açıkça ilan edildi. Yetkililere adeta “önlem alın” çağrısı yapıldı. Ancak bu çağrılar kulak ardı edildi. Doğalgaz dağıtım şirketi, her zamanki gibi hazırlıksız yakalandı. Ne alternatif bir plan yapıldı ne de olası kesintilere karşı bir tedbir alındı.
Sonuç yine aynı oldu:
Her şey son ana bırakıldı. Yollar kapanana, hava şartları ağırlaşana kadar beklendi. Ardından da klasik bahaneler sıralandı. Oysa önlem almak, kriz yaşandıktan sonra açıklama yapmak değildir. Önlem, uyarılar dikkate alınarak kriz yaşanmadan önce harekete geçmektir.
Bugün Beşiri günlerdir doğalgazsız. İnsanlar elektrikli ısıtıcılara yönelmek zorunda kaldı, bu da hem maddi külfet getirdi hem de elektrik altyapısını zorladı. Yaşlılar, çocuklar, hastalar bu soğukta en çok etkilenen kesim oldu. Ama bütün bu yaşananlara rağmen yetkililerden tek bir ciddi açıklama, tek bir özür, tek bir çözüm planı gelmedi.
Çünkü Beşiri, yönetenlerin gözünde ikinci planda.
Doğalgaz şebekesi Beşiri merkezden geçiyor ama Beşiri adeta “taşıma” bir ilçe muamelesi görüyor. Sorun çıktığında ilk gözden çıkarılan yer yine Beşiri oluyor. Çünkü burada yaşayan yöneticiler yok, burada yaşanan sıkıntıyı birebir hisseden karar vericiler yok.
Bu durum sadece doğalgaz meselesi değildir. Bu, yıllardır süregelen bir yönetim anlayışının sonucudur. Beşiri, ne zaman bir sorun yaşasa yalnız bırakılmıştır. Ne zaman bir hizmet aksasa, “idare edin” denilmiştir. Ne zaman bir mağduriyet ortaya çıksa, sessizlik tercih edilmiştir.
Sorular ortadadır ve cevap beklemektedir:
Meteoroloji bu kadar net uyarılar yapmışken neden hazırlık yapılmadı?
Doğalgaz dağıtım şirketi neden alternatif senaryolar üretmedi?
Yollar kapanmadan önce neden gerekli müdahaleler yapılmadı?
Beşiri halkı neden her seferinde kaderine terk ediliyor?
Bu soruların tek bir cevabı var: Umursamazlık.
Beşiri’de yaşamayan, Beşiri’de sorumluluk hissetmeyen yöneticiler, Beşiri’nin sorunlarını da sahiplenmiyor. Oysa yöneticilik, sadece makamda oturmak değildir. Yöneticilik, halkın derdiyle dertlenmek, vatandaş üşürken sıcak odalarda sessiz kalmamaktır.
Artık Beşiri halkının sabrı tükenmiştir. Açıkça ifade ediyoruz:
Bizim sorunlarımızla ilgilenmeyenler, bizi yönetmesin.
Beşiri’nin yaşadığı mağduriyeti görmeyen, bu ilçenin kaderi hakkında söz söylemesin. Halkı yok sayanlar, halkın yakasından düşsün.
Beşiri sahipsiz değildir; sahip çıkılmayan bir ilçedir.
Ve bu sahip çıkmama hali sürdükçe yaşanan her mağduriyetin, çekilen her çilenin, üşüyen her çocuğun, hasta düşen her yaşlının vebali de bu sessizliğin sahiplerinin üzerindedir.
Bu yazı bir isyan değil, bir hak arayışıdır.
Beşiri lütuf değil, hakkı olan hizmeti istemektedir.

