Küçük Yerlerden Büyük İnsanlar Çıkar mı?
Türkiye’nin doğusunda, sessiz ve mütevazı bir ilçe olan Beşiri, çoğu zaman haberlerde adı geçmeyen, haritalarda gözden kaçan ama yüreklerde yer eden bir yerdir. Burada doğmak; bazen imkânlara uzak olmak, bazen de hayallerin sınırlarını yalnızlıkla zorlamak demektir. Ama her şeyden öte, burada doğmak demek bir aidiyet duygusunun kalpte derinleşmesi demektir.
Bugün bir Beşiri'li olarak, ilk defa başka bir Beşiri'li ile büyük bir gurur yaşıyorum. Bu sıradan bir başarıya duyulan sevinç değil, aksine, zor koşullar altında yetişmiş bir insanın, adını bilim dünyasında duyurmuş olmasına yönelik derin bir takdir. Bu kişi, Prof. Dr. Yusuf Baran’dır.
Ancak bu gurur hissi, ne yazık ki yalnızca bireysel düzeyde kalıyor. Oysa bu başarı hikâyesi Beşiri’nin, Batman’ın ve eski vilayet Siirt’in ortak bir gururu olmalıydı. Çünkü bu tür insanlar bir birey olmanın ötesinde, bir topluluğun potansiyelini temsil ederler. Ne var ki, Yusuf Baran’ın bu kadar büyük başarılarına rağmen doğduğu topraklar onu sahiplenmekte tereddüt etmiş, adını bir caddeye vermeyi bile çok görmüştür.
Gelişme: Bir Bilim İnsanı, Bir İlçenin Aynası Olabilir mi?
Yusuf Baran, bugün bilim dünyasında saygın bir yer edinmiş bir akademisyen, bir rektör ve örnek bir bilim insanıdır. Ancak onun hikâyesi, yalnızca akademik başarılarla değil, geldiği yerle anlam kazanır. Zira başarı; bazen İstanbbul’da, Ankara’da ya da İzmir’de doğup büyümekle değil; Beşiri gibi uzak, unutulmuş yerlerde doğup tüm zorluklara rağmen yılmamakla ölçülür.
Kökeniyle gurur duyan biri olarak, Yusuf Baran’ın hayatı bize çok şey öğretiyor: azmin, çalışkanlığın, umudun ve hedef koymanın gücünü. Ancak ne acıdır ki, bu başarı hikâyesi Beşiri’de hak ettiği yankıyı bulamamıştır. Oysa başka şehirlerde çok daha az başarıya sahip kişiler, cadde isimlerinde, okullarda, parklarda ölümsüzleştirilirken, Beşiri hala kendi cevherini fark etmekte gecikiyor.
Bu noktada toplumsal hafızanın önemi ortaya çıkıyor. Her toplum, kendi kahramanlarını tanımalı, onları yaşatmalı ve örnek göstermelidir. Yusuf Baran gibi insanlar, sadece bireysel başarılarıyla değil; aynı zamanda geldikleri yerin kaderini değiştirme potansiyeliyle kıymetlidir. Eğer bizler bu potansiyeli görmezden gelirsek, sadece Yusuf Baran’a değil, Beşiri’nin tüm çocuklarına haksızlık etmiş oluruz.
Toplumsal Sorumluluk: Sahiplenmek Neden Önemlidir?
Beşiri, çok büyük bir ilçe olmayabilir. Ama her yer gibi orası da insanların hayal kurduğu, çabaladığı, sevdiği ve umut ettiği bir yerdir. Bu nedenle Yusuf Baran’ın hikâyesi yalnızca bilim dünyasına değil, Beşiri’deki her çocuğa, her aileye ilham olabilir. Ancak bu ilhamın gerçek olması için ona sahip çıkmak gerekir.
İsimler önemlidir. Bir caddede, bir okulda ya da bir kültür merkezinde bir ismin yer alması; o ismin taşıdığı değerin toplumca kabul edildiğini gösterir. Yusuf Baran’ın ismini bir caddeye vermek, sadece sembolik bir jest değil, aynı zamanda Beşiri'nin kendi değerine sahip çıkma iradesidir. Çünkü bugün çocuklar o caddede yürürken bu ismin kim olduğunu soracak, öğrenecek ve belki de onun gibi olmak isteyeceklerdir.
Bugün bu adımlar atılmazsa, yarın bu çocuklar kendi köklerinden gelen başarı öykülerini bilmeden büyüyecekler. İlham alacakları rol modelleri başka şehirlerden, başka kültürlerden seçmek zorunda kalacaklar. Oysa başarı, en çok kendi toprağından filizlenirse anlamlıdır.
Sonuç: Geç Kalmadan Değeri Bilmek
Yusuf Baran’ın başarısı, Beşiri için çok kıymetli bir şanstır. Ama bu başarıyı sadece uzaktan seyretmek yetmez. Ona dokunmak, onu anlamak ve onu yaşatmak gerekir. Bugün Beşiri’de yaşayan herkesin bu gururu sahiplenmes
Beşiri Belediyesi’ne Açık Çağrı
Sayın Beşiri Belediyesi yetkilileri,
İlçemizden çıkmış ve ülkemizin bilim dünyasında önemli bir yere ulaşmış olan Sayın Prof. Dr. Yusuf Baran, sadece bir bireyin değil, Beşiri'nin ve yöremizin ortak gururudur. Bu başarıyı görünür kılmak, genç kuşaklara örnek olması açısından büyük bir öneme sahiptir.
Bu nedenle, siz değerli yöneticilerimize açık bir çağrıda bulunmak istiyoruz:
Beşiri’de bir caddeye, okul binasına, kültür merkezine ya da bilimle ilgili herhangi bir kuruma Prof. Dr. Yusuf Baran’ın ismi verilmelidir. Bu sembolik ama anlamlı adım, Beşiri’nin kendi içinden çıkan değerleri sahiplenme iradesini ortaya koyacaktır. Aynı zamanda, gelecekte Beşiri'den çıkacak nice başarılı gence bir umut kaynağı olacaktır.
Bu çağrının siyasi ya da kişisel bir amacı yoktur. Bu, bir vefadır. Bir hakkın teslim edilmesi, bir ilçenin kendiyle gurur duymasının önünü açmasıdır.
Unutmayalım: Toplumlar, kıymetlerini yaşarken takdir ettikçe büyür. Gelin, Beşiri olarak bu değerli bilim insanımızı birlikte onurlandıralım. Gelecekte bu topraklardan çıkacak çocuklar, kendilerine örnek alacak bir ismi gururla anabilsin.
Saygılarımızla,
Beşiri Halkının Sesini Duyurmak İsteyen Bir Beşiri'li Gazeteci Tercan Atılgan